Hypatia (M.S. 370-415)

Buna karsin Damaskios ve onun hocasi Isodoros, Hypatia için filozof olarak büyük takdirlerini söylerken Iskenderiye'deki Platon geleneginin etkisi altinda kalmayip, kendi kararini verseydi geometride daha ileri olurdu fikrini ileri sürmüslerdir. Sinosios ve Herakles'in yetismelerinde ögretmenleri Hypatia'nin üstün gayreti tesekkürle anlatilmaktadir. Hypatia çesitli bilim dallarinda çalismisti; yaratici olmaktan çok bir elestirmen ve yorumcu (commentator) idi. Astronomik tablolar, Appolonius konik kesitleri ve Diophant üzerine yorumlari vardir.
Hypatia'nin en parlak zamani Arkadius'un hükümranligi dönemine, 415'deki trajik ölümü de Arkadius'un halefi devrine rastlar.
Hypatia'nin Iskenderiye'de yeni Platonculugu yansitan felsefesi, yaklasimi bakimindan Atina okuluna göre daha arastirmaci ve bilimsel nitelikteydi, ayrica Atina okulu kadar mistik egilimler tasimiyordu.
MÖ 3. yüzyildan baslayarak altiyüz yillik bir süre boyunca insanlarin Iskenderiye'de baslattigi düsünsel ortamdan sonraki baski, ögrenmekten korku bütün izleri yok etmistir. Hiristiyanliktan sonra filozoflar takimi Roma hükümdarinin himayesinde olmaya devam ettiler ve yeni egitim hiçbir sekilde yiginlara mal edilmedi. Hükümdar Julyana Apostata'nin onlara verdigi koruma, ölümünden on yil sonra da devam etti. Hypatia o dönemde ilk Hiristiyanlarca büyük ölçüde putperestlikle özlestirilen ögrenim ve bilimi simgeliyordu. Bu nedenle Iskenderiye'de Hiristiyanlar ve Hiristiyan olmayanlar arasindaki gerginlik ve çatismalarin öne çikan ismi olarak görülüyordu. Eski aydinlanmanin temsilcisi olan Hypatia, Pitolemais sehrinin putperest valisi Orestes'in himayesine siginir, Rahip Cyrillos'un Iskendiriye'ye Baspiskopos olmasindan sonra gerginlikler daha artar ve onun yandaslarinin olusturdugu bir kitle tarafindan sokakta araba altinda linç edilir.
Önceleri Makedonyalilar, sonra Romali askerler, Misirli rahipler, Yunan aristokratlari, Fenikeli denizciler, Yahudi tacirler, Hindistan ve Güney Sahra'dan gelen ziyaretçiler Iskenderiye'nin parlak döneminde büyük bir uyum içinde yasamislardi. Büyük Iskender'in kurdugu bu sehrin muhtesem bir kütüphanesi ve buna bagli bir müzesi vardi. Bilim ve düsünce ürünleri burada çiçek açmisti; pek çok bilim adaminin yaninda Iskenderiyeli Theon ve kizi Hypatia da bu kütüphaneye devam edenler arasindaydi. Bu kütüphane de fanatikler tarafindan yakilmistir.